Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) 75’inci
Genel Kurulu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla, 01-02 Mayıs
2019 tarihlerinde TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (ETÜ) Salonu’nda
gerçekleştirildi.
Borsamızı temsilen Meclis Başkanı Abdullah Saka,
Yönetim Kurulu Başkanı Egemen Aslan, Genel Kurul Delegesi Birol Kocaman ve
Genel Sekreter Mehmet Karamolla’nın katıldıkları TOBB 75. Genel Kurulunda TOBB
Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu konuşmasında ‘birliğimiz ebedi, gündemimiz
ekonomi’ temasına vurgu yaparak, iş dünyasının önümüzdeki süreçte gündemin
ekonomi olmasını istediğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanımızın
icracı ve reformcu iş yapma tarzıyla ekonomide yeniden atılıma geçeceğimize
inanıyoruz. Hiçbir engel, aşamayacağımız kadar büyük, hiçbir duvar yıkamayacağımız
kadar güçlü değil. Gün, elbirliğiyle ayağa kalkıp koşma günü” ifadesini
kullandı.
Yaklaşık 1 senedir genel ve mahalli seçimlerle devam
eden seçim sürecinin geride kaldığını hatırlatan TOBB Başkanı, “Önümüzde 4
yıllık seçimsiz bir dönem var. Bu fırsatı iyi değerlendirmeli, kesintisiz bir
icraat dönemine çevirmeliyiz. İstikrar sürsün, Türkiye reformlarla büyüsün”
dedi.
Hisarcıklıoğlu, ekonomiyi gündemin ilk maddesi yapma
önerisinde bulunurken, rekabet gücünü artıracak yapısal reformları arka arkaya
hayata geçirmek gerektiğini vurguladı.
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, “Zira
ekonomide atılacak çok adım yapılacak çok iş var. Hükümetimiz seçim öncesinde
bunun sinyalini verdi. Seçimler geride kaldığına göre artık hızla harekete
geçilmesini bekliyoruz” diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu’nun TOBB 75’inci Genel Kurulu’nda
yaptığı konuşma şöyle:
“Sayın Cumhurbaşkanım, Türkiye Büyük Millet
Meclisimizin Sayın Başkanları, Sayın Bakanlarım,
Sayın Milletvekilleri, Belediye Başkanları ve
Büyükelçiler,
Sayın Genel Kurul Başkanım ve Konsey Başkanlarım,
Çok kıymetli Oda ve Borsa Başkanlarım, Meclis
Başkanlarım,
Sektör Meclislerimizin Kadın ve Genç Girişimci
Kurullarımızın kıymetli başkanları,
Değerli Genel Kurul delegelerim, Genel Sekreterlerim ve
çalışma arkadaşlarım,
Türkçe Konuşan Girişimciler programı kapsamında 16
ülkeden gelen kıymetli misafirlerimiz, Akademik Danışmanlarımız,Basınımızın
seçkin mensupları, Kıymetli hazirun.
Sizleri şahsım ve TOBB Yönetim Kurulu adına gönül
dolusu muhabbetle selamlıyorum.
75. Genel Kurulumuza hoş geldiniz şeref verdiniz.
Öncelikle dün 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı’ydı.
Bu vesileyle tüm çalışanların emekçilerin bayramını
kutluyorum.
3 gün sonra da Ramazan’a kavuşacağız.
Rahmet bereket ve merhamet ayı olan Ramazanımız mübarek
olsun.
Öte yandan Gazi Mustafa Kemal Atatürk`ün 19 Mayıs
1919’da Samsun`a ayak basmasıyla başlayan İstiklal mücadelesinin 100. yıl
dönümündeyiz.
1. Dünya savaşına 3 milyon kilometre kare büyüklükle
giren Osmanlı Devleti savaştan mağlup çıkınca topraklarının yüzde 85’ini
kaybetti.
Anadolu’nun her köşesi ve hatta Osmanlı`nın üç
başkenti; Bursa Edirne ve İstanbul bile işgal edildi.
Ordusu dağılmış, ekonomisi çökmüş, ciddi bir sanayisi
olmayan, yokluk içinde ümitlerin tükendiği bir ülkede, tüm bu olumsuzluklara
rağmen istiklal mücadelesi verildi.
Eğer Mustafa Kemal önderliğinde Kurtuluş Savaşı
kazanılmasaydı, Anadolu da elimizden çıkacaktı.
Dolayısıyla bu toprakların hâlâ vatan kalmasını,
1919’da başlayan, 1922’de büyük zaferle sonuçlanan ve 1923’te Lozan’da
başarısını dünyaya kabul ettiren “İstiklal Harbine” borçluyuz.
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü,
silah arkadaşlarını, bu vatan için şehit düşmüş tüm kahramanlarımızı, rahmetle
minnetle saygıyla anıyoruz. Ruhları şad olsun.
Bizlerin burada huzur ve güvenliği için içerde ve
dışarda terör örgütlerine karşı canları pahasına mücadele veren Ordumuza,
Polisimize, tüm emniyet güçlerimize de selam olsun.
Cenabı Hak hepsini muhafaza etsin, muzaffer kılsın.
Sayın Cumhurbaşkanım
Dün Ticaret Bakanımızın ev sahipliğinde Cumhurbaşkanı
Yardımcımızın da katılımıyla Genel Kurulumuzun açılışını yaptık.
Bugün de Siz, teşrifinizle bizleri onurlandırdınız.
2002’den bu yana her Genel Kurulumuza iştirak ederek
camiamıza reel sektörümüze verdiğiniz önemi gösterdiniz.
Bizlere moral ve çalışma şevki verdiniz.
Sizin liderliğinizde sağlanan istikrar ve reformlar
geleceğe daha umutla bakmamızı sağladı.
Yine bugün aramızda Bakanlığı ve Başbakanlığı
dönemlerinde camiamızın hep yanında olmuş çok değerli bir isim Sayın Binali
Yıldırım bulunuyor.
Ülkemize iş dünyamıza katkılarından dolayı Sizlere,
şahsım ve tüm camiam adına teşekkür ediyorum.
Sayın Cumhurbaşkanım değerli misafirler
100 yıl sonra şimdi ekonomik alanda bir istikbal
mücadelesi veriyoruz.
Uluslararası araştırmalara göre dünya ekonomisi hassas
bir dönemde. Ve yavaşlıyor.
Dünyada 2019 yılının 2018’e göre ekonomik açıdan daha
zayıf geçmesi bekleniyor.
Geçen sene ülkelerin yüzde 75’i küresel canlanmaya
pozitif katkı sağlamıştı.
Yani dünyanın yüzde 75’i bir şekilde büyümeyi
hissetmişti.
Oysa bu sene ülkelerin yüzde 70’inde yavaşlama tahmin
ediliyor.
Yani dünyanın yüzde 70’inde büyüme oranları geçen
seneye göre daha az olacak.
Artan küresel korumacılık uygulamaları, Avrupa’da
yükselen popülizm, Brexit sürecinin belirsizliği, ABD Başkanı Trump’ın
tavırlarıyla alevlenen ticaret savaşları ve Çin’deki yavaşlama, şu an dünya
ekonomisini en çok etkileyen faktörlerin başında geliyor.
Ülkemizdeyse Ağustos 2018’de döviz piyasasında başlayan
çalkantı hızla ekonominin geneline yayıldı.
İç piyasada iş hacmi düştü nakit akışı azaldı kredi
akışı yavaşladı tahsilatlar gecikti.
Ekonomide bir durgunluk dönemine girdik.
Hazine ve Maliye Bakanımızın başlattığı program ve
aldığı tedbirlerle ekonomide büyümenin yeniden başlaması bekleniyor.
İşte tüm bu sıkıntılı dönemde Oda-Borsa camiası
üyemizin yanında oldu hizmet etmeyi sürdürdü.
Kayseri’de ‘yakınma yekin’ derler.
Biz yakınmadık. Biz yekindik.
Yani harekete geçtik.
Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla 81 il’de istihdam
seferberliğini yeniden başlattık.
Burada üzülerek paylaşmak isterim ki; bu işe bir tek
Oda-Borsalarım sahip çıktı.
Takip ediyorum, Oda ve Borsalarımın hepsi canla başla
çalışıyor.
Her il’de destek ve teşvik tanıtım merkezleri kuruyor
firmalara OSB’lere ulaşıyor ülke çapında tanıtıyorlar.
Hatta büyük şirketleri bire bir ziyaret ederek en geniş
katılımı sağlıyorlar.
Hükümetimiz de çıkardığı tarihi teşviklerle bu sürece
büyük destek verdi.
Kısa çalışma ödeneğini işler hale getirdi.
Geçen sene sona eren işverene asgari ücret desteğini
miktarını da artırarak yeniden başlattı.
Tüm bunlar sayesinde istihdamdaki negatif gidişi
durdurduk artıya geçtik.
İnşallah Odalarımız ve Borsalarımız yılsonu için
verdikleri hedefleri de yakalayacaklar.
İstihdamdan sonra finansmanda da yine elimizi taşın
altına koyduk.
TOBB Nefes kredileriyle 2 yılda yaklaşık 100 bin
KOBİ’ye 12 milyar liralık ucuz finansman sağladık.
Daha sonra Hazine ve Maliye Bakanlığımız bir ilke imza
atarak KOBİ Değer Kredisini başlattı.
Bu sayede 122 bin üyemiz 44 milyar liralık düşük faizli
kredi imkânına kavuştu.
Banka genel müdürleriyle 16 şehirde bölgesel
toplantılar düzenledik.
Böylece Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdik.
81 İl’in iş dünyasını reel sektörünü mali sektörle bir
araya getirmiş olduk.
Firmalarımız burada ilk elden sıkıntılarını anlattı
sorunlarını çözme imkânı buldu.
Yıllardır vurguladığımız KOBİ’ler için ticari alacak
sigortası Bakanımız sayın Berat Albayrak’ın girişimiyle devlet destekli olarak
hayata geçirildi.
Tavan yapan Teminat Mektubu komisyon oranları daha
makul seviyelere indirildi.
Yine bu sıkıntılı dönemde yanımızda en çok kamu
bankalarını gördük.
Hepsine ayrı ayrı teşekkürü borç bilirim.
Hazine ve Maliye Ticaret Çalışma ve Savunma
Bakanlarımızla 15 ilde üyelerimizle bir araya geldik.
Sıkıntılar ve öneriler ilk elden hükümetimize iletildi.
Büyük kısmında olumlu sonuçlar aldık.
Emeği geçen tüm Bakanlarımıza teşekkür ediyorum.
Yanımızda oldunuz bize güç verdiniz güven verdiniz.
Üyelerimizin talebi Oda ve Borsalarımızın önerisi ve
hükümetimizin de olumlu yaklaşımı sayesinde konutta otomotivde beyaz eşyada ve
mobilyada vergiler indirildi.
Ticari araçların kiralanma yasağına son verildi.
İkinci el taşıtlardaki KDV sorunu giderildi.
Hızla yükselen döviz kurlarının neden olduğu Teknik
İflas sorunu çözüldü.
Üzerimizde önemli yük olan Mera Fonu kaldırıldı.
Yargı süreçleri özellikle İş Mahkemelerinde çok uzun
sürüyor, geciken adalet herkesi mağdur ediyordu.
Bunu değiştirmek üzere zorunlu arabuluculuk sistemi
başlatıldı.
İş uyuşmazlıklarından sonra ticari uyuşmazlıklarda da
öncelikle arabulucuya müracaat şartı getirildi.
Aylar hatta yıllar süren davalar artık günler-haftalar
içinde çözülüyor.
Biz de buna katkı vermek için TOBB ETÜ bünyesinde
Uyuşmazlık Çözüm Merkezi kurduk.
Önümüzdeki dönemde ihracatın en büyük çıkış kapımız
olacağını öngörüyoruz.
Ancak aynı malları, aynı ihracatçılarla, aynı ülkelere
satarak bunu başaramayız.
İşte bu yapıyı değiştirmek, ihracata yeni bir ivme
kazandırmak üzere, Ticaret Bakanımız çok önemli bir girişim başlattı.
Yeni Ürün, Yeni Pazar, Yeni İhracatçı hedefiyle
Anadolu’da İhracat Destek Ofisleri açıyor, Bakanımızın talebiyle 81 İl’de de
yaygınlaştırıyoruz.
Odalarımız ihracatta firmalarımıza kılavuz kaptanlık
yapacak, ülkemize yeni ihracatçılar kazandıracak.
Şirketlerimizin sadece yurtiçinde değil, yurtdışında da
yanında olacağız.
Ticaret Bakanlığımız öncülüğünde 10 yıldır yapılamayanı
yapacağız.
İlk olarak Çin ve Amerika’da açacağımız Türkiye Ticaret
Merkezleriyle şirketlerimizin bu dev pazarlara girişini kolaylaştıracak,
ihracatımızı artıracağız.
Firmalarımızın yurtdışına çıkışını hızlandırmak,
lojistik maliyetleri düşürmek üzere, Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla
başlattığımız Kara Gümrük Kapıları modernizasyonuna devam ediyoruz.
Böylelikle hem devletimizin kasasından tek kuruş
çıkmıyor, hem de devletimizin vergi geliri katlanarak büyüyor.
Öte yandan Oda ve Borsalarımız yerel değerlerimize de
sahip çıkıyor.
İllerindeki ürünlerin coğrafi işaret almasını
markalaşmasını sağlıyor.
Tarım Bakanımızın destekleriyle Lisanslı Depoculuğu
yaygınlaştırdık.
Ürün İhtisas Borsası’nın kurulmasını sağladık.
Bu hasat döneminde buğday, arpa ve mısırla faaliyete
geçiyoruz.
Ticaret Borsalarımız da IPARD eğitimleriyle tarım
sektörünü dönüştürüyor geliştiriyor.
Ticaret Borsaları Bilgi Sistemiyle yine bir ilke imza
attık ve borsa faaliyetlerini dijital ortama taşıdık.
Yıllardır sıkıntısını yaşadığımız nitelikli eleman
bulma konusunda da devrim niteliğinde bir iş yaptık.
Milli Eğitim Bakanlığımızla birlikte özel sektör ilk
defa Oda ve Borsalarımız vasıtasıyla mesleki eğitimde söz sahibi oldu.
Ayrıca 81 İl’de 81 okul yapma projemizi de yılsonunda
tamamlıyor, eğitime tarihi bir destek vermiş oluyoruz.
Bugün sizleri ağırladığımız açılışını da sayın
Cumhurbaşkanımızın yaptığı TOBB ETÜ’de geleceğin girişimcileri ve liderleri
yetişiyor.
Çok şükür bugün dünyaya teknoloji ve bilgi ihraç
ediyoruz.
Mezunlarımızın tamamı ya girişimci oldu ya da hemen iş
buldu.
Savunma sanayinden yüksek teknolojiye birçok alanda
ülkemize değer katan bir üniversite haline geldik.
Bu konuyu özellikle önemsiyorum.
Zira bakın dünya Endüstri 4.0 çağını yaşıyor.
Dijitalleşme, birbiriyle konuşan makinalar, yapay zeka,
biyoteknoloji gündemde.
Dünün dev finans ve enerji kuruluşlarının yerini
teknoloji şirketleri alıyor.
Mazisi 10 yılı bile bulmayan yeni nesil girişimciler,
geleneksel sanayileri dönüştürüyor.
Eskiden milyar dolarlık şirket çıkarmak birkaç ülkenin
tekelindeydi.
Artık devir değişti.
Endonezya’dan Arjantin’e milyar dolarlık teknoloji
şirketleri ortaya çıkıyor.
Biz de büyük teknolojik atılımlar yapmalıyız.
Biz de küresel ölçekte başarıya ulaşan girişimlerimizin
sayısını artırmalıyız.
İşte bu nedenle Türkiye’de bir ilke daha imza attık.
TOBB ETÜ’de Yapay Zeka Mühendisliği bölümünü kurduk.
Çocuklarımız gençlerimiz geleceğin teknoloji liderleri
olacaklar.
Öte yandan Türkiye’nin 81 ilinde binlerce üyesiyle
Kadın ve Genç Girişimci Kurullarımız yereldeki girişimcilik ekosistemini
güçlendirmek için canla başla çalışıyorlar.
Allah hepsinden razı olsun.
Kadın Girişimci Kurullarımız dünyanın önde gelen
teknoloji şirketleriyle ortak projeler yapıyor.
Daha fazla kadının iş hayatında yer almasını
yükselmesini sağlıyor.
Genç Girişimci Kurullarımız gençlere rol model oluyor,
yol gösteriyor.
İllerinde girişimciliği teşvik edecek yüzlerce faaliyet
düzenliyorlar.
Küresel bir teknoloji şirketiyle birlikte İstanbul’da
yeni bir girişimcilik merkezi kuruyoruz.
Bu merkezde Türk girişimcilerini dünyaya açacağız.
Göreceksiniz ülkemizi bu coğrafyanın girişimcilik
merkezi yapacağız.
Türkiye’nin otomobili konusunda da 5 babayiğidimizle birlikte
çalışıyoruz.
İnşallah Cumhurbaşkanımızın da destekleriyle bu konuda
da başarıya ulaşacağız.
Tüm bunlar geçtiğimiz dönem yaptığımız işlerin sadece
kısa bir özeti.
Daha çoğunu yapmaya hazırız.
Bunun için tek isteğimiz gündemin ekonomiye
odaklanması.
Sayın Cumhurbaşkanımızın icracı ve reformcu iş yapma
tarzıyla ekonomide yeniden atılıma geçeceğimize inanıyoruz.
Hiçbir engel, aşamayacağımız kadar büyük, hiçbir duvar
yıkamayacağımız kadar güçlü değil.
Gün, elbirliğiyle ayağa kalkıp koşma günü.
Sayın Cumhurbaşkanım
Bu vesileyle iş dünyamızın önem verdiği bazı konuları
da dikkatinize arz etmek isterim.
Firmalarımızın yaşadığı sıkıntıların başında finansmana
erişim ve yüksek faizler geliyor.
Sizin yüksek faize karşı duruşunuz bize cesaret ve umut
veriyor.
Yine sizin başlattığınız finansman desteklerinin devam
etmesini arzu ediyoruz.
Firmalarımızda yaşanan finansman sıkıntısının önemli
bir nedeni de kamu da bekleyen alacaklarımız.
Bunlar zamanında ödenmediği için bankaların eline
insafına kalıyoruz.
Bizi bankaların eline düşürmeyin yüksek faize mahkûm
etmeyin.
Başta biriken KDV alacaklarımız olmak üzere kamudan tüm
alacakların bir takvime bağlanmasını bekliyoruz.
Biz ödememizi 1 gün geciktirsek, kamu önce gecikme
faizi kesiyor.
Bu da yetmiyor, 3 kuruş borcumuz olsa tüm hesaplarımıza
bloke geliyor.
Sabah bir bakıyoruz, hesaplara bloke konmuş,
çekler-senetler ödenmiyor.
Ne huzurumuz kalıyor, ne itibarımız.
Sayın Cumhurbaşkanım zatı alinizin bu konulara el
atmasına ihtiyaç var.
Eski dönemlerden miras kalan bir önemli yük de “Peşin
vergi”.
Geçmişte enflasyon yüksek bütçe delik deşikti devlet
vergiyi peşin toplamak isterdi.
Çok şükür Sizinle bu sıkıntıların hepsi geride kaldı.
Ama bu vergi hala duruyor.
Artık 90’ların bu kötü mirasını da kaldıralım.
Yine sayenizde yerli üretime fiyat avantajı getirildi.
Böylece milli sanayimize önemli iş imkânları doğdu.
Ama hala pek çok büyük altyapı ve ulaşım projelerimizde
yabancı ürünler kullanılıyor.
Benzer durum yerel idarelerde de söz konusu.
Pek çok belediyede ithal malı kullanma merakı var.
Şartnameler buna göre hazırlanıyor.
Bu konuda bürokrasiyi aşamıyoruz.
Milli ve yerli ürünlerin kullanımını artırma konusunda
yeni talimatlarınıza ihtiyaç var.
Bürokratları aşamadığımız bir diğer konu da; yeşil
pasaport.
Talimatınızla bununla ilgili bir mevzuat çıkarıldı.
Ancak üzülerek gördük ki reel sektörün asli
temsilcileri kapsama alınmadı.
İstihdamın üretimin yatırımın liderliğini yapanlar
dışlandı.
İstihdam görevini üstlenenler bu insanlar.
Finansman için tüm kaynaklarını seferber eden bu
insanlar.
Üretim-yatırım söz konusu olduğunda sadece elini değil
gövdesini taşın altına koyan bu insanlar.
Oda-Borsa Başkanları, Yönetimleri ve Meclis üyelerimiz
de yeşil pasaportu fazlasıyla hak ediyorlar.
Bu konunun yeniden ele alınmasını bekliyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanım
İstihdam Seferberliği desteklerinin bir kısmı nisan
sonunda bitti.
İstihdamda başlayan olumlu gidişin devamı için bunları
uzatalım.
Kısa Çalışma Ödeneği süresini de 3 aydan 6 aya çıkaralım.
Yine son günlerde Kıdem Tazminatı Fonu konusu gündemde.
Hem firmalarımız hem de çalışanlarımız tedirgin oluyor.
Başta KOBİ’lerimiz olmak üzere reel sektöre ilave
yükler gelmemeli.
Ayrıca çalışma barışı da bundan olumsuz etkilenmemeli.
Bu konuda biz de sizinle aynı düşünüyor ve mutlaka
işçi-işverenin tam mutabakatı aranmalı diyoruz.
Öte yandan yine eski dönemlerden kalan ve istihdamı
zorlaştıran çeşitli bürokratik uygulamalar hala mevcut.
Firmalarımızda muhtelif mesleklerden kişilerin
istihdamı, ihtiyaç olup olmadığına bakılmadan zorunlu tutuluyor.
Şirket ölçeği büyüdükçe istihdamı cezalandıran
mevzuatlarla karşılaşıyoruz.
Ayrıca işçi-işveren uyuşmazlıklarında dava şartı olan 5
yıllık zaman aşımı süresi çok uzun.
Sürenin uzunluğu suistimallere yol açıyor.
Salondaki arkadaşlarım ne demek istediğimi çok iyi
anlıyor.
Bizi fırsatçıların eline bırakmayın.
Bunun 1 yıl gibi daha makul bir seviyeye çekilmesini
bekliyoruz.
Sizin reformcu anlayışınızla mevzuatı da istihdam dostu
haline getirelim.
Şehirlerimizdeki önemli bir sıkıntı da vergi ve
ihracatın faaliyet gösterilen yere değil firma merkezinin olduğu şehre
yazılması.
Yerelde insanlar mağdur oluyor “külfetini biz çekiyoruz
nimetini büyük şehirler alıyor” diyorlar.
Vergi ve ihracat nerede ortaya çıkmışsa, o şehre, o
İl’e yazılsın.
Kamu müteahhitleri için büyük önem arz eden iki konu
vardı.
Maliyet artışından dolayı eski sözleşmeler büyük
sıkıntıya yol açıyordu.
Hükümetimiz buna yönelik Tasfiye-Devir Sözleşmelerini
çıkardı.
Ancak işleyişte bazı sıkıntılar var, bunların da
giderilmesi bekleniyor.
Ayrıca fiyat farkı kararnamesi de çok talep edildi ama
henüz çıkmadı.
İnşallah olumlu sonuç bekliyoruz.
Büyüme sürecine destek için bu son ekonomik çalkantıda
hasar gören şirket ve banka bilançolarının düzeltilmesini de gerekli görüyoruz.
Kapsamlı bir plan çerçevesinde bunlar ele alınabilir.
Böylece üretim ve ticaret kapasitemiz korunmuş olur.
Küresel rekabeti en yoğun sanayicilerimiz hissediyor.
Birçok ülke üretim maliyetlerini düşürerek sanayi
sektörlerini desteklemek için adeta birbirleriyle yarışıyor.
Zira imalat sanayi kalkınmanın motorudur.
Türkiye’deyse sanayicilerimiz üzerinde başta enerji
olmak üzere birçok kamusal yük bulunuyor.
Sanayimizde büyük sorunlara neden olan arazi izin
süreçleri de kolaylaştırılmalı ve hızlandırılmalı.
OSB’lerimizin arazi ve altyapı sorunlarına da kaynak
sağlanmalı.
Siz Yatırım diyorsunuz, Biz yatırım yapmak istiyoruz.
Ama arazi yok.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız bu konuda
desteklenmeli.
Anadolu’dan daha fazla ihracat yapmak ülkemize döviz
kazandırmak istiyoruz.
Limanlara ve yurtdışına daha kolay ulaşabilmeliyiz.
Bunun için demiryolu altyapısı geliştirilmeli, taşıma
maliyetleri düşürülmeli.
Lojistik köylerin faaliyete geçişi hızlandırılmalı.
Yine küresel arenada öne çıkan iki önemli sektörümüz,
denizcilik ve yurtdışı müteahhitlikte finansman destekleri artırılmalı.
Turizm sektöründe 46 milyon yabancı turist ve 30 milyar
dolar döviz geliriyle tarihi bir başarı yakaladık.
Turizmi 12 aya ve 81 İlimize yaymayı başarırsak, daha
da iyisini yapacağımıza inanıyoruz.
Kültür ve Turizm Bakanımız tanıtıma yönelik önemli bir
çalışma başlattı.
Bunu biz de destekliyoruz.
81 ildeki Oda ve Borsalarımızla turizmi yeni hedeflere
taşımaya da hazırız.
Sayın Cumhurbaşkanım
Yaklaşık 1 senedir genel ve mahalli seçimlerle devam
eden seçim süreci sona erdi.
Önümüzde 4 yıllık seçimsiz bir dönem var.
Bu fırsatı iyi değerlendirmeli, kesintisiz bir icraat
dönemine çevirmeliyiz.
İstikrar sürsün, Türkiye reformlarla büyüsün.
Sizin de ifade ettiğiniz gibi ekonomiyi gündemin ilk
maddesi yapalım.
Rekabet gücümüzü artıracak yapısal reformları arka
arkaya hayata geçirelim.
Zira ekonomide atılacak çok adım yapılacak çok iş var.
Hükümetimiz seçim öncesinde bunun sinyalini verdi.
Seçimler geride kaldığına göre artık hızla harekete
geçilmesini bekliyoruz.
Bakın dünya ekonomisinde de yeni bir dönem başladı.
Düşük faizle ve bol sıcak paraya dayalı kolay büyüme
dönemi bitti.
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler verimlilik
artışlarına ve inovasyona dayalı yeni ve farklı bir büyüme sürecine odaklanmak
durumunda.
Hazine ve Maliye Bakanımız sayın Berat Albayrak bu
konuda ilk adımları attı.
Yeni Ekonomi Programı ve Yapısal Dönüşüm Adımlarını
açıkladı.
Bu çalışmaları sürdürüp genişletelim.
Yeni bir Türkiye hikayesi ve yeni bir büyüme modeliyle
piyasalarda güven artacak.
Ülkemize karşı oluşturulmak istenen olumsuz algıların
önüne geçilecek.
Faiz ve döviz istikrara kavuşacak.
Yeni Kalkınma Planıyla birlikte Sanayi Politikası ve
Yatırım Teşvik sistemini de yenileyelim.
Bölgesel Kalkınma Ajanslarıyla belediye faaliyetlerini
değil özel sektör yatırımlarını destekleyelim.
Ekonominin yüzde 60’ı olan iç tüketimin canlanması
sağlayalım.
Tarım ve hayvancılık politikamızı tarafların
mutabakatıyla hazırlayalım.
Önceliğimiz üretim planlaması ve üretim hacmini
artırmak olsun.
Vergi politikamızı değiştirelim.
Üreticinin girişimcinin sanayicinin üzerindeki yükü
azaltalım.
Emeğin değil rantın vergisi artıralım.
Ekonomiye bir destek de Avrupa Birliği katılım sürecini
canlandırmaktır.
AB vatandaşlarımıza karşı vize uygulamasına son
vermeli.
Gümrük Birliğini güncelleyecek müzakereleri daha fazla
ertelemeden başlatmalı.
İktisadi ve teknik konular bazı Avrupa ülkelerindeki
vizyonsuz siyasi yaklaşımlara kurban edilmemeli.
Siyasi reformların hayata geçirilmesinde öncü bir rol
üstlenen Reform Eylem Grubu`nun 2018 yılındaki başarılı çalışmaları 2019
yılında da sürdürülmeli.
Yargı ve Temel Haklar ile Adalet Özgürlük ve Güvenlik
fasıllarında atılacak adımlar Vize Serbestisi Diyaloğu için de çok önemli.
Ayrıca, hukuk sistemini güçlendirecek her adım,
ekonomiye de destek verecek, yüksek teknolojili ve ihracat odaklı uluslararası
yatırımları, ülkemize çekmemizi sağlayacak.
Esasında tüm bunları yaptığımızı geçmişte gösterdik.
Kişi başı geliri 3 bin doların altında “orta seviye bir
ekonomi” olmaktan çıktık.
Kişi başı geliri 10 bin doları geçen “üst orta seviye
bir ekonomi”ye dönüştük.
2002’den itibaren aldığımız mesafenin önemini ve
değerini hep akılda tutalım.
Şimdi yine önemli bir noktadayız.
Çok işimiz var. Ama biliyoruz ki biz güçlü bir ülkeyiz.
Bizler “Hak ile sabır dileyip akıl ve ahlakla çalışan”
Kadim Ahilik teşkilatının günümüzdeki temsilcileriyiz.
Dün yapabildiysek bugün de yapabiliriz.
Son olarak şunu da vurgulayacağım.
İbn-i Haldun’un çok beğendiğim bir sözü var: Kalpleri
müteferrik yani “ayrılmış” olanların akılları birleşmez.
82 milyon arasında güven ve birlikteliği artırmalıyız.
İnsanlar birbirlerine güvenirlerse birlikte iş
yaparlar.
Birlikte yapılan işlerin kıymeti de başarısı da yüksek
olur.
100 sene önce yokluk içinde yoksulluk içinde işgal
altındayken, Dumlupınar’da Kocatepe’de istiklali, Lozan’da istikbali birlikte
kazanmadık mı? Ankara’da Cumhuriyet’i birlikte ilan etmedik mi?
Bizler “Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve
kararı kurtaracaktır” sözüyle yola çıkanların, bitmiş-tükenmiş bir devletin
küllerinden yeni bir devlet kurmayı başaranların çocuklarıyız.
Bizim kökenimizde geçmişimizde ayrılık-gayrılık yok.
Doğduğumuz şehirler inancımız fikrimiz farklı olabilir
Ama bu ülkenin sorunları da zenginliği de bizim.
Türkiye hepimizin.
Biz diyoruz ki;
Sadece umutsuzluk kötümserlik aşılayanlara inat
Adeta kara bulut duasına çıkanlara hak ve adaleti
unutup linç kampanyası yapanlara inat
Eleştiriyi karşıtlık övgüyü yandaşlık gören ucuz
kahramanlara inat
İkbali ve menfaati için suyu bulandıranlara bizden bir
şey olmaz diyenlere inat
82 milyonun geleceği için hep beraber çalışma zamanı.
Hemen şimdi kucaklaşma zamanı.
Birlik ve beraberliğimizi perçinleme zamanı.
Komşuna güler yüzle bakma selam verip alma zamanı.
Trafikte yol verme zamanı.
Mazlumu koruma hak ve adaleti mihenk taşı yapma zamanı.
Vicdana ve ahlaka sarılma zamanı.
Cumhuriyetimizin kurucu ilkelerini korurken rahmetli
Özal’ın vurguladığı 3 temel hürriyete; fikir teşebbüs ve inanç hürriyetlerine
sahip çıkma zamanı.
Ve işte yine bu nedenle diyoruz ki; Birliğimiz ebedi
gündemimiz ekonomi.
Bugüne kadar hayal görünen nice hedefi birlikte
çalışarak gerçeğe dönüştürdük.
Bugün hayal gibi görünen nice hedefe de yarın yine
birlikte ulaşacağız.
Vehimlere kapılmayacağız.
Fitneyi ayrışmayı asla yanımıza yaklaştırmayacağız.
Kimseyi ötekileştirmeyecek öteki diye görmeyeceğiz.
Tüm farklılıklarımızı zenginlik olarak kabul edecek, bu
zenginlikle ülkemizi daha da büyüteceğiz.
Türkiye, dünyanın en büyük ekonomileri arasında yerini
alacak ve lider ülke haline gelecek.
Allah gönlümüzü zengin emeğimizi ve kazancımızı bereketli milletimizin birliğini dirliğini ve kardeşliğini daim kılsın. Yolumuz bahtımız açık olsun. Allah yar ve yardımcımız olsun.”
- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan TOBB Ekonomi
ve Teknoloji Üniversitesi Sosyal Tesisleri`nde düzenlenen TOBB 75. Genel
Kurulu`nda konuştu. Ahiliğin ve lonca teşkilatının bugünkü mirasçısı olan
TOBB`un en başından beri hep birlikte çalıştıkları, yol yürüdükleri bir kuruluş
olduğunu aktaran Erdoğan, ekonomi başta olmak üzere ülkenin geleceğine ilişkin
hemen her konuda iş dünyasıyla istişareye özel önem verdiklerini söyledi.
Aldıkları tüm kararların ortak aklın, ortak
ihtiyaçların ve ortak vicdanın ürünü olması için gayret gösterdiklerini dile
getiren Erdoğan, Ankara ve tüm şehirlerde iş dünyasının bu en büyük çatısının
genel kurullarına, ekonomi şuralarına, ödül törenlerine ve diğer pek çok
etkinliğine katılarak yol arkadaşlığını güçlendirdiklerini ifade etti.
Her vesileyle ülkenin ve şehirlerin sorunlarını,
taleplerini, beklentilerini konuştuklarını, tartıştıklarını ve birlikte çözüm
yolları geliştirdiklerini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkemizin 81 şehrinde faaliyet gösteren 365 oda
ve borsamız büyük ve güçlü Türkiye davamızın ete kemiğe büründürülmesinde
lokomotif görevi ifa etti. Oda ve borsalarımız kendilerini çağın yeniliklerine
uydurarak, dijitalleşmeyi hızlandırarak hem verdikleri hizmetlerin kalitesini
yükselttiler hem de daha derinlemesine analizler yapma imkanına kavuştular.
Biraz sonra en iyi hizmet veren oda ve borsa temsilcilerine ödülleri takdim
edilecek. Türkiye`yi 2023 hedeflerine inşallah yine birlikte ulaştıracağız. İş
dünyamız kendini geleceğe ne kadar hızlı hazırlarsa biz de o hedeflerimize o
derece çabuk varırız. TOBB çatısı altında bir araya gelen 1,5 milyon
girişimcimiz, temsilcisi oldukları yatırım, ihracat, istihdam dinamikleriyle
geleceğimizin de güvencesidir. Sizlerin azmi, çalışkanlığı, dirayeti ve
kabiliyetiyle önümüze çıkartılan engelleri birer birer aşarak hedeflerimize
doğru yürümeye devam ediyoruz. Sizler ürettiğiniz, istihdamı artırdığınız,
ihracatı yükselttiğiniz, yatırımlarınıza devam ettiğiniz, yeniliklere açık
olduğunuz sürece Allah`ın izniyle bu ülkenin ve milletin önünde kimse duramaz.
Türk malı ifadesi artık dünyanın dört bir yanında kalitenin sembolü haline
gelmişse bu başarının altında sizlerin imzası var."
- "Girişimcilerimizin çok büyük emeği ve katkısı
var"
Bugün Türkiye`nin itibarı iftihar verici bir seviyeye
ulaşmışsa bunda adeta bir alperen ruhuyla dünyada ayak basmadık yer bırakmayan
girişimcilerin çok büyük emeği ve katkısı bulunduğunun altını çizen Erdoğan,
"Bir kez daha Türkiye`nin büyümesi, güçlenmesi, gelişmesi, kalkınması,
zenginleşmesi mücadelemize katkı veren her bir kardeşime teşekkür
ediyorum." dedi.
Geride kalan 17 yıldaki istikrar ve güven ikliminde
gerçekleştirilen bu başarıların gelecek dönemde çok daha büyük başarılara imza
atılabileceğinin işareti olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Türkiye`yi 2003`ten 2018`e kadar yılda ortalama
yüzde 5,6 büyütme başarısını birlikte gösterdik. Ülkemize 210 milyar dolarlık
uluslararası yatırım getirme başarısına birlikte imza attık. Her ne kadar döviz
kurundaki dalgalanma sebebiyle dolar bazında geçen yıl biraz gerilemiş de olsa
milli gelirimizi 3 kattan fazla artırmayı birlikte başardık. İhracatımızı 36
milyar dolardan 169 milyar doların üzerine beraberce çıkardık. Turizmde 12,8
milyon turist sayısından 46 milyon turist sayısına birlikte ulaştık. Birileri
borçlanma rakamları üzerinden fırtına koparmaya çalışıyor, bunun farkındayız.
Maruz kaldığımız bunca saldırıya rağmen kamu borç stokumuzun milli gelirimize
oranı yüzde 13,7 düzeyindedir. Göreve geldiğimizde bu oran yüzde 60`ın
üzerindeydi. Ülkemizi IMF`ye 23,5 milyar dolar borçtan devralarak Mayıs 2013`te
IMF`ye olan borcu herhalde sıfırlamayı bir kenara koymak mümkün değil, biz
sıfırladık. Aynı şekilde Merkez Bankamızın döviz rezervi o zamanlar 27,5 milyar
dolarken hamdolsun, şu anda onunla mukayese edilemeyecek konuma geldi ama bazı
sirk cambazları bu konuyla ilgili bile döviz rezervine yönelik bakıyorsunuz
gayri samimi açıklamalar yapmak suretiyle bir psikolojik olumsuz hava yaratmanın
gayreti içinde. Türkiye`yi kur, faiz, enflasyon sarmalına hapsetmek isteyenlere
karşı bu zaferi beraber kazanacağız."
Konuşmanın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB Başkanı
M. Rifat Hisarcıklıoğlu ile TOBB tarafından 8 kategoride düzenlenen proje
yarışmasında birinci olan oda ve borsaların yöneticilerine ödüllerini verdi.