Borsamızın ev sahipliğinde yapılan “Çeltik Üretimi ve Ticareti, Sorunlar ve Çözüm Yolları” paneli borsamız konferans salonunda 26 Nisan 2014 Cumartesi günü gerçekleştirildi.
Meriç Kaymakamı M. Nurullah Karaman, Uzunköprü Belediye Başkanı Av. Enis İşbilen, Gıda tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Daire Başkanı Mehmet Sığırcı, Ulusal Hububat Konseyi Yönetim Kurulu Üyeleri, Pirinç Değirmencileri Derneği Üyeleri, DSİ 11. Bölge Müdürü Yunus Algın, Uzunköprü Ziraat Odası başkanı Yavuz Karamolla, PANKO Birlik Başkanı Ramis Özgen, Şüt Üreticileri Birliği Başkanı Şemsi Mert, Uzunköprü Çeltik Üreticileri Birliği Başkanı Ünal Çelebi, İpsala Çeltik Üreticileri Birliği Başkanı Sedat Balcılar Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Adnan Tülek, Edirne ve Uzunköprü TMO Şube Müdürleri, Uzunköprü TSO Yönetim Kurulu Başkanı Ercan İhtiyar, Edirne TSO Yönetim Kurulu Başkanı Recep Zıpkınkurt ve Meclis Başkanı Mehmet Eren, Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özay Öztürk ve Meclis Başkanı Fedai Canım, ETSO Meclis Başkanı Mehmet Eren, ETB Meclis Başkanı Fedai Canım, Keşan TB Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Yörük ve Meclis Başkanı Necmi Kaymaz, İpsala TB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Girgin, Hayrabolu TSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Başol ve Meclis Başkanı Ömer Şükrü Coşar, Hayrabolu TB Yönetim Kurulu Başkanı Süreyya Çiftçioğlu, Malkara TB Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Ayaz ve yönetim Kurulu Üyesi Gökay Hançer, Sulama Birlikleri başkanları ve Borsamız Meclis Üyeleri ile Pirinç sektöründen Üyelerimizin olduğu yaklaşık 200 kişinin katıldığı panelde,
Uzunköprü Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Egemen Aslan yaptığı açılış konuşmasında, “ Çeltik Üretimi ve Ticareti, Sorunlar ve Çözüm Yolları adlı panelimize hoş geldiniz, Çeltik Dünya’da yaşayan insanların yarıdan fazlasının ana besin kaynağı olmakla beraber ülkemiz tarımı adına da büyük önem arz eder. Tuzlu ve alkali arazilerde yetiştirilmesi ve hatta bu tip arazilerin ıslahında etkili olduğu, üreticiler tarafından bilinen bir gerçektir. Besin kaynağı olarak tahıllar içinde buğdaydan sonra en önemli kültür bitkisi olmakla beraber üretimi aşamasında çok miktarda suya ihtiyaç duyulan bir tarım ürünü olduğu içinde masrafı yüksek, maliyetli bir üründür.
Ekimi ve hasadı yapılırken mekanizasyondan ziyade önemli ölçüde insan gücü ve el emeği harcanması, üretim maliyetini artırmakta ve dış piyasa ile olan rekabetimizi azaltmaktadır. Ortalama ürün alım fiyatlarının, girdilerdeki yüksek artışı karşılayamaması yakın gelecekte çiftçilerimizi farklı alternatif ürün arayışı içine sokacaktır.
Ülkemizde pirinç üretimi yurt içi talebi karşılayamaz durumda olup arz açığı ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Dolayısı ile büyük miktarlarda döviz ödeyerek pirinç ithal etmek yerine, üretimi artırıcı, üreticiyi çeltik üretimi yapmaya özendirici bölgesel ve ulusal tarım politikalarının uygulamaya geçirilmesi ülkemiz ekonomisi açısından önem arz etmektedir.
Küresel ölçekte yaşanan kuraklık ve yeterli yağışların alınamaması, yer üstü ve yer altı su kaynaklarını olumsuz yönde etkileyerek tarımsal ürünlerin verimlilik oranlarını düşürmektedir. Bilhassa kış aylarında boşa akıp giden nehir sularımızı, yapılacak yeni baraj projeleri ve yatırımlarla depolayabilir, tarımsal ürünlerin veriminde artış sağlayabiliriz.
Bu sebeple bölgemizde bitirilmesini sabırsızlıkla beklediğimiz Çakmak Barajı faaliyete geçtiğinde,522.000 Dekar büyüklüğünde bir alan sulanabilecek, sulu tarım yapılan arazi miktarı yüzde 16’lardan yüzde 50’lere çıkacak, çeltiğin üretiminde sağlanacak artış ile de çiftçimiz emeğinin karşılığını almaya başlayacaktır” dedi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Daire Başkanı Mehmet Sığırcı ise çiftçilere verilen desteklerden ve uygulanan politikalar hakkında bilgi verirken,
Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Mustafa Yılmazkart da Türkiye’de çeltik ekiminin son yıllarda gelişerek artmasına rağmen bunun yeterli olmadığını söyledi.Bu olumlu gelişmelerle birlikte çeltik fabrikalarında da önemli değişiklikler yaşandığını vurgulayan Yılmazkart, “Ancak, son yıllarda verilen destekler ve yurt dışı fiyatların yüksek seyretmesi, üreticimizi teşvik etmiş ve alınan tedbirlerle yerli üretimimiz sürekli yükselmiştir. Bunun sonucunda pirinç ihracatımız da artmıştır” dedi.
Sektörün önünü açacak mevzuat değişikliklerin yapılmasını, müdahale alımları yapılırken iç ve dış dinamiklerin dikkate alınmasını isteyen Yılmazkart, şöyle devam etti:
“Devletin ana görevi sürdürülebilir bir üretim ve ticaret için haksız rekabetin önüne geçerek, üretici ile tüketiciyi korumak olmalıdır. Bunun için öncelikle piyasa etkin gözetim ve denetim sistemi kurulmalı. Sektördeki veriler düzgün ve uygun olarak toplanarak şeffaflaştırılmalı. Pirincin hammaddesi olan çeltikte KDV oranı yüzde 1 ve mamul olarak satılan pirinçte ise yüzde 8 olarak uygulanmakta. Halen çeltik yan ürünlerinden, kabuğuna yüzde 18 ve kepeğine yüzde 8 KDV uygulanmakta. Pirinçte yapılan bu uygulama kayıt dışına yöneltmekte. Bulgur da da aynı durum söz konusuydu ve düzeltildi. Temel gıda maddelerinde yapılan KDV indirimi ile amaçlanan kayıt dışı ortadan kaldırılması çalışmaları pirince yansımazsa eksik kalacak. KDV oranı nihai tüketici bazında yüzde 8 olarak bırakılmalı. Ancak tacirler arası yapılan ticarette yüzde 1’e indirilmeli.”dedi
Selçuk Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bayram Sade’nin moderatörlüğünde gerçekleşan panelde Pirinç Değirmencileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Kocaman “Dünya Çeltik Üretimi ve Ticareti”, Türkiya Sulama Birlikleri Başkanı ve Gönen Sulama Birliği Başkanı Bülent Can “Türkiye Çeltik Üretimi”, Hamzadere Sulama Birliği Başkanı Seçkin Şimşek “Çeltik Sulama ve Sorunları”, DSİ 11. Bölge Müdürü Yunus Algın “Trakya’daki Su Kaynakları, Sorunları, Çözüm Önerileri ve Mevcut Sulama Yatırımları”, Namık Kemal Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yeşim Ahi, “Dünya’da Ülkemizde su kullanımı ve bölgede çeltik yetiştiriciliğinin inçelenmesi”,Multigrain A.Ş’nin sahibi Turgay Yetiş “Çeltik İşletmesinde Son Gelişmeler”, Tarım Ürünleri Hububat İşleme Ve Paketleme Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı “Perakendecilik Sektöründe Pirincin Rolü”, TMO Bakliyat, Mısır ve Çeltik Alım ve Muhafaza Müdürü Selim Tahan “Çeltik Alım Politikaları” hakkında sunumlarını gerçekleştirdiler.
Namık Kemal Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu ise yaptığı konuşma Bu toplantıya çağrıldığı için Uzunköprü Ticaret Borsası Başkanı Egemen Aslan ile paneli organize edenlere teşekkürlerini ileterek Türkiye’nin 1980’lerde kişi başı 3 kilogram pirinç tükettiğini, 100 bin ton civarında çeltiğin üretildiğini ve pirinçte kendi kendine yeterli bir ülke olduğunu anımsattı.
Turgut Özal döneminde alınan 24 Ocak kararları ile birlikte ekonomi politikaları buna bağlı olaraktan tarım politikalarının değiştiğini anlatan Gaytancıoğlu, bu uygulamaların sonunda Türkiye’nin pirinç ithal eder duruma geldiğini söyledi.
Türk insanının ithal pirinci sevmediğini, en sevdiği yemeklerden olan pilavın, dolgun taneli pirinçten yapılan pilavı sevdiğini vurgulayan Gaytancıoğlu, “İthal pirinçlerle de pilav yapıldı. Ancak yapılan pilavlar neredeyse hiçbir zaman Türk insanının damak zevkine uymadı. Halen bu durum devam etse de ithal pirinç pazarda mevcut” dedi.
2000’li yıllara yaklaşılırken üretimde önemli gelişmelerin olduğunu ifade eden Gaytancıoğlu, “En önemli gelişme birim alan verimi yüksek olan Osmancık tohumunun Türkiye’nin çeltik tarlalarında kullanılmaya başlaması oldu. Bu sayede Türkiye neredeyse 10 yıllık bir periyodda pirinç üretimini ikiye katladı” diye konuştu.
1995-2013 döneminde ülkedeki çeltik üretimindeki gelişmeleri aktaran Gaytancıoğlu, gelinen noktada pirincin, üretimi ve sorunu olan bir ürün olarak karşımıza çıktığını kaydetti.
Konuşmaların ardından Egemen Aslan, Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Mustafa Yılmazkart ile Pirinç Değirmencileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Kocaman’a Uzunköprü’nün fotoğrafının yer aldığı tablo hediye etti.